28 Nisan 2020 Salı

İmar Planlarına Karşı Dava Açma Süresi


Dava süresi, kamu düzeni ile ilgili olup, hak düşürücü nitelik taşır.

Nitekim İdari Yargılama Usulü Kanununda, davanın süresinde açılıp açılmadığı hususu ilk inceleme konuları arasında sayılmış, davanın süresinde açılmadığının tespiti halinde esasa girilmeden süre aşımı yönünden davanın reddine karar verileceği öngörülmüştür (Madde 14/3-e ve 15/1-b). Ayrıca, davanın süresinde açılıp açılmadığı hususunun yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiği de vurgulanmıştır (Madde14/6).

İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde dava süreleri belirlenmiş, 8. maddesinde dava süreleri ile ilgili genel esaslar düzenlenmiş, bu kapsamda sürelerin ne zaman başlayacağı, son günü tatil gününe veya ara vermeye rastlarsa ne şekilde uzayacağı hususları vurgulanmış, 9. maddesinde görevli olmayan yerlere başvurulması halinde ne kadar süre içinde idari yargı yerinde dava açılacağı kurala bağlanmıştır.

Ayrıca, Kanunun 10, 11, 12 ve 13. maddelerinde de dava süreleri ile ilgili hükümler yer almıştır. Özel Kanun olan 3194 sayılı İmar Kanunu’nun, “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinin (b) bendinde ise, “İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerde yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi on beş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.” kuralına yer verilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri hüküm altına alınmış, ilanı gereken düzenleyici işlemler yönünden ilgililere uygulama üzerine dava açma olanağı tanınmıştır.

Her kademedeki İmar planlarının düzenleyici işlem olduğu kuşkusuzdur. Planlar arasındaki hiyerarşi kapsamında bir bölgede çevre düzeni planı varsa, o bölgede yapılacak olan imar planlarının (nazım imar planı ve uygulama imar planı) bu plana uygun olması ve yine çevre düzeni planına uygun yapılan nazım imar planından sonra yapılacak olan uygulama imar planının da üst ölçekli planlara uygun yapılması gerekmektedir. Ancak, imar planları arasındaki hiyerarşik ilişki diğer düzenleyici işlemlerden farklıdır. Alt ölçekli planlar üst ölçekli planların uygulanması amacıyla yapılır. Dolayısıyla, düzenleyici işlem olan alt ölçekli (örneğin 1/1000 ölçekli) plan aynı zamanda, üst ölçekli plan (örneğin 1/5000) varsa bu üst ölçekli planın uygulama işlemi niteliğindedir.

Bu nedenle henüz sübjektif işlem tesis edilmemiş olsa dahi 1/1000 ölçekli uygulama imar planına karşı ilan askının son gününden itibaren 60 gün içinde doğrudan dava açılabilir ve bu davada üst ölçekli nazım imar planının da iptali istenebilir.

İmar mevzuatı ve 2577 sayılı Yasanın 7. maddesi ile üst makamlara başvurmayı düzenleyen 11. maddesi hükümleri karşısında, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Yasa'nın 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen 60 gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihinde itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde de idari dava açılabilir.

Plana karşı yapılan itirazın, son ilan aksı tarihinden uzunca bir zaman (60 günden fazla, bazen 3-4 ay, bazen de 1 yıl) geçtikten sonra reddi ve bunun ilgiliye bildirilmesi üzerine, bu işlem geçmiş olan dava açma süresini ihya etmeyecektir. İmar planlarına askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise, davanın, 2577 sayılı Yasanın 7. maddesi uyarınca imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde açılması gerekir.

İmar planına yukarıda belirtilen süreler içerisinde dava açılmamış olması halinde imar planının uygulanması, bu bağlamda uygulama işlemi (parselasyon, kamulaştırma, ruhsat düzenleme vb.) yapılmasıyla birlikte imar planına karşı yeniden dava açma hakkı vardır ve bu aşamada dava açma süresi uygulama işleminin süresine tabidir.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8. maddesine 14.02.2020 tarihli, 7221 sayılı Kanunun 6. Maddesi ile eklenen “Kesinleşen imar planları veya parselasyon planlarına karşı kesinleşme tarihinden itibaren her halde beş yıl içinde dava açılabilir.” hükmü uyarınca, 20.02.2020 tarihinden sonra yürürlüğe girecek imar planlarına karşı, kesinleşme tarihinden itibaren 5 sonra artık bu planlara karşı dava açılması mümkün değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder